Dünyada hızla tükenen petrol kaynakları, bu azalan kaynaklar sonucunda olası enerji krizleri, fosil yakıtların neden olduğu çevresel sorunlar ve birçok diğer faktör, enerji sektöründe yeni arayışları beraberinde getirmiştir. Bu sorunları çözmek için geri dönüştürülebilir ve çevreye minimum zarar veren alternatif enerji yöntemleri araştırılmaktadır. Bu araştırmaların sonucu olarak, bugün elektrikli araçlar piyasaya sürülmeye başlanmış ve bazı şirketler kitlesel üretime bile geçmiştir. Elektrikli araçlar, sessiz çalışma, yüksek verimlilik ve ucuz enerji gibi avantajlara sahiptir.
Elektrikli araçların yaygınlaşması, mevcut enerji altyapısında sorunlara yol açacaktır. Bu nedenle, enerji üretim ve iletim sistemlerinin kapasitelerinin kademeli olarak artırılması gerekmektedir. Altyapı sorunları çözüldükten sonra, iş yükü büyük ölçüde şarj istasyonlarına kayacaktır. Bu da elektrikli araç şarj istasyonlarının belirli ihtiyaçları karşılayabilecek bir yapıda olmasını gerektirir. Elektrikli otomotiv sektöründe hızla yükselen Tesla, çevre sorunlarına duyarlılığını göstererek Süperşarj Cihazları ile Güneş Enerjili Şarj İstasyonları kurmaya başlamıştır. Artık benzinsiz araçlar, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak kilometrelerce yol kat edecektir.
Bu istasyonlar, güneş enerjisi ile güç depolayarak herhangi bir finansal gider yaratmazlar. Araçları şarj etmenin yanı sıra, evler ve iş yerleri için de kullanılabilirler. Elektrikli araçların kitlesel üretiminin başlamasıyla birlikte, birçok otomobil şirketi ve petrol şirketi elektrikli şarj istasyonları kurma projelerini hayata geçirmeye başlamıştır. Çevre dostu bir yaklaşımla üretilen elektrikli araçların yenilenebilir enerji ile şarj edilmesi, hedefin gerçekleştirileceği noktalardan biri olacaktır.