Yenilenebilir enerji sistemlerinde üretilen fazla enerjinin depolanmasının yanı sıra; şebeke entegrasyonu, frekans ve voltaj yönetimi ile güç kararlılığı gibi alanlarda kullanımı da yaygınlaşmaktadır. Enerji depolama teknolojilerinin önümüzdeki yıllarda sıkça gündeme geleceği ve hızla gelişmeye devam edeceği herkes tarafından kabul edilen bir gerçektir.
Enerji depolama sistemleri, yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonunda aktif rol oynayan ve elektrik sisteminin sağlam ve güvenilir bir şekilde sürdürülebilmesinde önemli bir rol oynayan unsurlardır. Şebeke kararlılığını ve frekans yanıt süresini düzenleyerek, güç dalgalanmalarını iyileştirerek ve Yenilenebilir Enerji Sistemlerinin verimliliğini artırarak sera gazı emisyonlarını azaltırlar. Enerji üretiminde birçok farklı depolama sistemi kullanılmaktadır. Bunlar elektro-kimyasal (bataryalar), mekanik (pompalı hidrojen, sıkıştırılmış, jiroskop), termal veya hidrojen depolamadır. Enerji depolama, günümüzde enerji sistemlerinde önemli bir unsur olarak kabul edilmektedir.
Yenilenebilir enerji kaynaklarında karşılaşılan en büyük dezavantaj, sürekli bir enerji akışına sahip olamamalarıdır. Depolama konsepti sayesinde bu dezavantaj ortadan kaldırılabilir ve sürekli yenilenebilir kaynakların mevcut olduğu durumlarda enerjinin depolanarak bu kaynakların bulunmadığı zamanlarda şebekeye aktarılmasıyla yıllık enerji üretimini artırmak mümkün hale gelir.